Hamdolsun Allah (c.c)'a Hamdolsun Doğu ve Batı'ın sahibine, Andolsun ki, Ölümü ve hayatı yaratan Allah'a, Peygamber (s.a.v)'ye hakiki itaat'in sembolünü gördük, iki hafta üst üste...
Öyle bir gün yaşandı ki doğu topraklarında, Allahu alem, Peygamber efendimiz (s.a.v)'nin "Ah keşke bana doğru, havuza gelen kardeşlerimi bir görsem de, içlerinde şerbetler olan kaselerle onları karşılasam. Cennet'e girmeden önce, onlara (Kevser) havuzumdan içirsem".
Bu sözleri üzerine ona denildi ki:
"Ey Allah'ın Resulü biz senin kardeşlerin değil miyiz?"
O şöyle cevap verdi:
"Sizler benim ashabımsınız (arkadaşlarımsınız). Benim kardeşlerim de beni görmedikleri halde bana inananlardır. Mutlaka ben Rabbimden sizinle ve beni görmeden iman edenlerle gözlerimi aydınlatmasını istedim" (1).
Bir başka benzer hadis-i şerifte de şöyle buyurur:
"Mutlaka kardeşlerime kavuşmamı arzuladım". (Bunun üzerine kendisini dinleyenler) şöyle dediler:
"Biz senin kardeşlerin değil miyiz?"
O şöyle cevap verdi:
"Sizler benim ashabım ve kardeşlerimsiniz. Benden sonra da beni görmedikleri halde bana inanan bir topluluk gelecektir".
Bir zaman geçtikten sonra da şöyle buyurdu:
"Ey Ebû Bekir, senin beni sevdiğini duyduklarından dolayı seni seven bir kavmi sevmek istemez misin? Sen de Allah'ın kendilerini sevdiği kimseleri sev".
(İbn-i Asakir Bera b. Azib'den).
dediği kitleydi bu gün Batman'da geçtiğimiz hafta Diyarbakır topraklarını Muhammed ( s.a.v)'nin sevgisiyle doldurup taşıranlar.
Batı ülkeleri günümüzde her ne kadar Peygamber (s.a.v) den yüz çevirip, Allah (c.c)'nin
"De ki: "Allah'a ve Peygamber'e itaat edin". Eğer yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kafirleri sevmez".
(Ali İmran-32)
ayetini kendi üzerlerine çekiyorlarsa da bile, bilinmelidir ki Muhammed (s.a.v)'nin risaletini, sünnet-i seniyyesini gönüllerine kazıyıp, O (s.a.v)'na olan bağlılıklarını dile getirmek için, meydanları hınca hınç dolduran insanlar yeryüzünün her karışında olacaktır. Yapılan baskı zulüm ve her türlü despotluğa karşı, Muhammed (s.a.v)'nin sevdalıları hiçbir zaman sesleri kısıp, baskıcı zihniyetlere karşı taviz vermeyeceklerdir.
İtaat'in getireceği sonucun cennet müjdesiyle olduğunu bilen bir millet asla ve kat'a bu yolda tökezleyip, Rabbi'ni öfkelendirip, cennet gibi bir mekan varken, cehennem kapılarını kendi üzerine açmaz. Peygamber (s.a.v)'nin "Kardeşlerim" diye hitap ettiği bir guruptan olmak, şereflerin en büyüğü değimlidir. Alemlere Rahmet bir peygamber ki "Kardeşlerim." Diye hitap ettiği bir ümmet, nasıl olurda, O (s.a.v)'ye kardeş olmaktan geri çekilebilir. Dünya ve dünyadaki bütün değerlerden kıymetli değimlidir.
Şimdiler de akılları buna ermeyen baskıcı rejim, bu olguların önüne geçmek için, elinden gelen her türlü gayreti sarfediyor. Ama bilincinde değildir ki
"Şüphesiz Allah, mü'minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır..."
(Tevbe-111)
ayeti fermanını duyan her bir fert, değil yapılan baskılar karşısında susmak, yapılan baskı ve zulümlerle, Rabbinin teklif ettiği ticaret'e bila teşbih koşarcasına gidecektir. Ne güzel bir ticarettir. Geçici dünya hayatında, bedenini feda edip, ebedi hayatta, altından ırmaklar akan cennetlerde zevk-u sefa sürmek...
Evet cihad bu gün lisani halledir. Lisan-i halleri ile bu gün meydanları dolduran, yüzbinlerce Peygamber (s.a.v) sevdalısı, en büyük cihadlarını zaferle tamamlayıp, bir kez daha Akabe Tepesinde, "Lebbeyk Ya Muhammed" (s.a.v) dediler. Emirlerine amade olmuş, gözlerinin nuru olmaya ahd eden bu ümmet, bu gün Batman topraklarını, tevhid sancakları ile, selat-u selamlar ile, kuşattılar. Ellerini, manen Peygamber (s.a.v)'in elleri üzerine koyup, "Sen bize canımızdan ve malımızdan daha azizsin, Ey Allah'ın Resulü." Dediler.
Ne kutlu bir mesaj verdiler, Peygamber düşmanlığı görevini üstlenen, Danimarka'ya, Örtü ve ezan-i Muhammed-i (s.a.v) düşmanlığı görevini üstlenen İsveç'e. Ne güzel de meydan okudular, Allah'ın emri, Peygamber'in risaleti olan Sakal'ı yasaklamaya çalışan Cezair'e. Batılı Kaifler ve İslam'a tuzak kurma çalışmaları içine girenler, Kudüs'ü işgal eden Siyonistler, Çeçenya'yı istila eden Kukla rejim ve Ruslar ve Dünya'nın dört bir köşesinde, Peygamber ( s.a.v)'nin kutlu risaletini, sermayeleri olan buzlarla dondurmaya çalışanlar, Batman, Diyarbakır ve diğer illerde meydanları hınca hınç dolduran Muhammed (s.a.v) aşıklarının yüzünde görülen güneşe baksınlar da korksunlar. Bilsinler ki, bu güneş onların buzunu eritecektir bir gün. Bilsinler ki; Muhammed (s.a.v)'nin aşkı, bir gün gelecek, bu meydanlara da sığmayacak, yeryüzünün bütün topraklarında renklerini gösterecek ve tevhid bayraklarını dalgalandıracaklar. inşaAllah...
Muhammed Yusuf,
Kavkaz Center