seyfullah putkýran
New member
- Katılım
- 30 Eyl 2005
- Mesajlar
- 5,807
- Tepkime puanı
- 205
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
- Konum
- Ruhlar Aleminden
- Web sitesi
- www.tevhidyolu.net
Allah kelimesi ile tanrı kelimesi arasında nasıl bir fark vardır?
Bizim eski atalarımız müslüman olmadan önce yaratıcı bir zâta inanıyorlardı. Belki kendilerine göre, değişik tanrıları da vardı. Ama onlar daha çok kendi lehçeleri ile "Tengri" dedikleri zaman, zât-ı ulûhiyeti kasdediyorlardı. Bu kelime sonra biraz daha incelik kazandı ve tanrı şeklini aldı ki, aslında mabud demektir ve Arapçadaki "İlâh"ın, Fransızcadaki "Diyo"nun, Farsçadaki "Hudâ"nın karşılığı olan bir kelimedir. Ama hiçbir zaman, Cenab-ı Hakk'ın bütün Esmâ-i Hüsnâsını câmî, İsm-i Zât olan Allah kelimesinin karşılığı değildir. Allah dendiği an,bütün kâinatta tecelli eden isimleriyle bir Zât-ı Ecell-i A'lâ akla gelir. Allah kelimesiyle anlaşılan budur. Yani O, Ma'bud-u Mutlak, Hâlık-ı Mutlak, Maksûd-u Mutlak, Rezzâk-ı Mutlak, Bâri-i Mutlak, Cemîl-i Mutlak'tır. İlh... Esmâ-i Hüsnâ'yı (2) câmî Allah kelimesinde böyle umumi bir mânâ anlaşılır. Ve, bu îtibarla da Allah'ın (C.C) ism-i hâssıdır. Allah dendiği an bu Ma'bud-u Mutlak anlaşılır ve Vâcib-ül Vücûd akla gelir. Ama, tanrı dendiği zamân Yunanlının aklına Zeus gelir. Mısırlının Apis Boğası ve Hintlinin aklına da kendi inekleri... Demek tanrı kelimesiyle yerli-yersiz ma'but kelimesinin akla gelmesine karşılık, Lafz-i Celâle olan Allah kelimesi Vâcibül Vücûd'un ism-i hâssı olarak sadece o Esmâ-i Hüsnâ sahibi Zât-ı Zülcelâl-i akla getirir. Onun için bir insan, tanrı demekle Allah yerinde kullanırsa, maksadını anlatamaz ve hata etmiş olur. Tanrı, ilâh kelimesi yerinde Hudâ, Diyo ve God yerinde kullanılabilir; fakat Allah yerinde değil.. AIlah, Cenâb-ı Hakk'ın Zâtının has ismidir. Onun için "LÂ İLÂHE İLLALLAH" diyoruz; fakat "Lâ Allah'a illallah" demiyoruz. Evvelâ ilâhlar, tanrılar ne varsa hepsi nefyediliyor, sonra da isbatta, Ma'bud-u Mutlak, getiriliyor ve sadece Allah vardır, deniliyor.
Mevlid yazarı Süleyman Çelebi, bu hususu çok güzel tefrik ederek "Birdir Allah ondan artık tanrı yok" deyip, her iki kelimenin yerini de tayin ve tesbit etmiştir.
Buna binâen bir insanın ağzından tanrı kelimesi çıktığında, hemen reaksiyon göstermemeli, o adamın maksadına bakmalı, Allah yerinde o mânâyı kullanmışsa tatlıca îkâz etmeli. Aksine, tehevvür gösterilmemeli. Hele günümüzde katiyyen!..
Bizim eski atalarımız müslüman olmadan önce yaratıcı bir zâta inanıyorlardı. Belki kendilerine göre, değişik tanrıları da vardı. Ama onlar daha çok kendi lehçeleri ile "Tengri" dedikleri zaman, zât-ı ulûhiyeti kasdediyorlardı. Bu kelime sonra biraz daha incelik kazandı ve tanrı şeklini aldı ki, aslında mabud demektir ve Arapçadaki "İlâh"ın, Fransızcadaki "Diyo"nun, Farsçadaki "Hudâ"nın karşılığı olan bir kelimedir. Ama hiçbir zaman, Cenab-ı Hakk'ın bütün Esmâ-i Hüsnâsını câmî, İsm-i Zât olan Allah kelimesinin karşılığı değildir. Allah dendiği an,bütün kâinatta tecelli eden isimleriyle bir Zât-ı Ecell-i A'lâ akla gelir. Allah kelimesiyle anlaşılan budur. Yani O, Ma'bud-u Mutlak, Hâlık-ı Mutlak, Maksûd-u Mutlak, Rezzâk-ı Mutlak, Bâri-i Mutlak, Cemîl-i Mutlak'tır. İlh... Esmâ-i Hüsnâ'yı (2) câmî Allah kelimesinde böyle umumi bir mânâ anlaşılır. Ve, bu îtibarla da Allah'ın (C.C) ism-i hâssıdır. Allah dendiği an bu Ma'bud-u Mutlak anlaşılır ve Vâcib-ül Vücûd akla gelir. Ama, tanrı dendiği zamân Yunanlının aklına Zeus gelir. Mısırlının Apis Boğası ve Hintlinin aklına da kendi inekleri... Demek tanrı kelimesiyle yerli-yersiz ma'but kelimesinin akla gelmesine karşılık, Lafz-i Celâle olan Allah kelimesi Vâcibül Vücûd'un ism-i hâssı olarak sadece o Esmâ-i Hüsnâ sahibi Zât-ı Zülcelâl-i akla getirir. Onun için bir insan, tanrı demekle Allah yerinde kullanırsa, maksadını anlatamaz ve hata etmiş olur. Tanrı, ilâh kelimesi yerinde Hudâ, Diyo ve God yerinde kullanılabilir; fakat Allah yerinde değil.. AIlah, Cenâb-ı Hakk'ın Zâtının has ismidir. Onun için "LÂ İLÂHE İLLALLAH" diyoruz; fakat "Lâ Allah'a illallah" demiyoruz. Evvelâ ilâhlar, tanrılar ne varsa hepsi nefyediliyor, sonra da isbatta, Ma'bud-u Mutlak, getiriliyor ve sadece Allah vardır, deniliyor.
Mevlid yazarı Süleyman Çelebi, bu hususu çok güzel tefrik ederek "Birdir Allah ondan artık tanrı yok" deyip, her iki kelimenin yerini de tayin ve tesbit etmiştir.
Buna binâen bir insanın ağzından tanrı kelimesi çıktığında, hemen reaksiyon göstermemeli, o adamın maksadına bakmalı, Allah yerinde o mânâyı kullanmışsa tatlıca îkâz etmeli. Aksine, tehevvür gösterilmemeli. Hele günümüzde katiyyen!..