alptraum
New member
- Katılım
- 1 Ocak 2005
- Mesajlar
- 2,908
- Tepkime puanı
- 166
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Konum
- Aþk`dan
- Web sitesi
- www.muhakeme.net
Âlem-i misal, âlem-i ervahla âlem-i şehadet ortasında bir berzahtır. Her ikisine birer vecihle benzer.
Berzah, köprü mânâsına geliyor. Sonbahar; yaz ile kış arasında bir köprüdür; yazdan daha serin, kıştan daha sıcaktır. İlkbahar; kış ile yaz arasında ayrı bir köprüdür; kıştan daha sıcak, yazdan daha serindir.
Bu köprüler her iki âlemle de bağlantılıdırlar. Bir yönleriyle birine, diğeriyle berikine benzerler.
Âlem-i misâl, ruhlar âlemi ile cisim âlemi arasındaki geçiş âlemi diye tarif edilmiştir.
Berzah kelimesinden anlaşıldığına göre, nasıl toprak sudan daha katı, taştan daha latif ise, âlem-i misâl de şu görünen âlemden daha latif, ama ruhlar âleminden daha kesiftir. Bu yönüyle de ikisi arasında bir köprü gibidir.
Diğer âlemlerin olduğu gibi bu âlemin de küçük bir misali insanda mevcut. Nur Külliyatından, bu misalin, “hayal” olduğunu anlıyoruz. Daha önce gittiğimiz bir beldeyi hayâlimizde canlandırdığımızda, hayal âlemimizde o şehrin bir misali teşekkül eder. İşte bu şehrin aslı âlem-i şehadetten, hayaldeki şekli ise âlem-i misâldendir. Bir aynanın karşısında durduğumuzda iki şahıs karşı karşıya gelir. Bunlardan birisi hakiki, ikincisi ise misalîdir.
Bu misallerin ışığında diyebiliriz ki, şu gördüğümüz âlemdeki her şeyin, her hâdisenin bir misalinin mevcut olduğu ayrı bir âlem var. Ve o âleme, âlem-i misal deniliyor.
Öte yandan, alem-i misal kâinatta cereyan eden her olayın, her sevap ve günahın şekil giydiği bir âlemdir. Bir sahabî, “rüyasında kendisine süt ikram edildiğini” görür. Allah Resulü(asm.) rüyada süt içmeyi “ilim” olarak tevil eder. Demek ki ilim manası rüyada süt olarak kendini göstermiş oluyor. Alem-i misalde de bunun çok daha ilerisi bir tecelli olduğu anlaşılıyor.
Berzah, köprü mânâsına geliyor. Sonbahar; yaz ile kış arasında bir köprüdür; yazdan daha serin, kıştan daha sıcaktır. İlkbahar; kış ile yaz arasında ayrı bir köprüdür; kıştan daha sıcak, yazdan daha serindir.
Bu köprüler her iki âlemle de bağlantılıdırlar. Bir yönleriyle birine, diğeriyle berikine benzerler.
Âlem-i misâl, ruhlar âlemi ile cisim âlemi arasındaki geçiş âlemi diye tarif edilmiştir.
Berzah kelimesinden anlaşıldığına göre, nasıl toprak sudan daha katı, taştan daha latif ise, âlem-i misâl de şu görünen âlemden daha latif, ama ruhlar âleminden daha kesiftir. Bu yönüyle de ikisi arasında bir köprü gibidir.
Diğer âlemlerin olduğu gibi bu âlemin de küçük bir misali insanda mevcut. Nur Külliyatından, bu misalin, “hayal” olduğunu anlıyoruz. Daha önce gittiğimiz bir beldeyi hayâlimizde canlandırdığımızda, hayal âlemimizde o şehrin bir misali teşekkül eder. İşte bu şehrin aslı âlem-i şehadetten, hayaldeki şekli ise âlem-i misâldendir. Bir aynanın karşısında durduğumuzda iki şahıs karşı karşıya gelir. Bunlardan birisi hakiki, ikincisi ise misalîdir.
Bu misallerin ışığında diyebiliriz ki, şu gördüğümüz âlemdeki her şeyin, her hâdisenin bir misalinin mevcut olduğu ayrı bir âlem var. Ve o âleme, âlem-i misal deniliyor.
Öte yandan, alem-i misal kâinatta cereyan eden her olayın, her sevap ve günahın şekil giydiği bir âlemdir. Bir sahabî, “rüyasında kendisine süt ikram edildiğini” görür. Allah Resulü(asm.) rüyada süt içmeyi “ilim” olarak tevil eder. Demek ki ilim manası rüyada süt olarak kendini göstermiş oluyor. Alem-i misalde de bunun çok daha ilerisi bir tecelli olduğu anlaşılıyor.