Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

akşamları ne yapıyorsunuz.....

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Akşamları ne yapıyorsunuz?..




Güzel bir yazi, bence vakit bulunca bir okuyun.....



Dümdüz bir soru size: Akşamları evde ne yapıyorsunuz?


Divana uzanıp, hiç tanımadığınız Amerikalı dedektiflerle hiç tanımadığınız
Amerikalı haydutları mı kovalıyorsunuz, yoksa yerli dizilere kaptırıp hiç
bilmediğiniz konaklarda yaşanan hayatları mı seyrediyoruz?


Dört saat televizyon seyretmenin sekiz saat çalışmak kadar beyni yorduğunu
biliyor musunuz ?


İki türlü hayat var:


1. Yaşanan hayat,
2. Seyredilen hayat,


Akşamlarınız televizyona kilitliyse, bilin ki, hayatı sadece
seyrediyorsunuz ! Akşamları evde ne yapıyorsunuz? Akşamlarınızı nasıl
geçiriyorsunuz?


"Pek çoğu gibi biz de çekirdek çıtlatıp saatlerce televizyon izliyoruz"
diyorsanız, durup bir düşünün lütfen; dünyaya birkaç kez daha geleceğinize
mi inanıyorsunuz? Böyle bir şey olsaydı, şimdiki hayatımızın bir bölümünü
ziyan etmek şimdiki kadar acı sonuçlar doğurmayabilirdi belki.
Ne çare ki sadece bir hayatımız var. Bu da maalesef, çok kısa. Ortalama
altmış yılın yirmi yılı uykuda geçiyor. Kalan kırk yılın yirmi yılı
çocukluk, eğitim, vesaire...


Son yirmi yılı da ziyan edersek, bize yaşanacak bir şey kalmaz.
Akşamlarınızı sadece televizyona veriyorsanız, sayılı nefeslerinizden bir
bölümünü çöpe atıyorsunuz demektir! Çünkü televizyon izleyen kişi hayatta
değildir, zira hiçbir şey yapmamakta, hiçbir değer üretmemektedir; bu da
bir anlamda yaşamamak sayılır.


Ne mi yapmalı?..


1. Ailece kitap okuyun, sohbet edin: Nasıl tanıştığınızı, ilk nerede
görüştüğünüzü, sıkılıp sıkılmadığınızı, nerede nasıl evlendiğinizi, nikah
şahitlerinizi, düğününüzü anlatın çocuklarınıza, onları hem dinleyin, hem
de okumaya çalışın.


2. Gezin: Gezmek için ille de bir maksat olması gerekmez, en büyük maksat
hayatı paylaşmaktır. Yakınsanız deniz kenarına inin, ayaklarınızı denize
sokun ve becerebiliyorsanız taş sektirme yarışına girin. Sonra da güneşin
pembe gülücükler saçarak batmasını seyredin. (İnanın televizyon
seyretmekten çok daha keyifli ve dinlendiricidir)


Ormanda hep birlikte yürüyün, ağaçlara isim takın, yol boyu açan çiçekleri
sevin ve çocuklarınıza bunlarla sevmeyi öğretin. (Ama bilin ki hayat
öğrenmek ve öğretmekten ibaret değildir. Dinlenmek, eğlenmek gibi olgular
da hayatın bir parçasıdır) Çocuklarınızla ilişkilerinizde asla öğretmen
tavrı takınmayın. Onlarla arkadaşlık etmek dünyanın en keyifli işidir.


3. Akraba ve komşularla ilgi bağı kurun: Onlara ya gidin, ya da onları
size davet edin. Sohbetiniz televizyonsuz olsun ki tadı çıksın. Birbirinizi
gerçekten tanımaya çalışın. Bilirsiniz, "Komşu komşunun külüne muhtaçtır."


4. Oturup uzaktaki aile bireylerine mektup yazın. Biliyor musunuz mektup
yazmak insanı çok rahatlatır. Mektup yazarken, her aile bireyinden (başta
çocuklar olmak üzere) birkaç cümle isteyin. Yani mektubu ailece yazın. Ama
çocuklarınızın cümlelerini beğenmezden gelmeyin.


5. Kültürel ve sanatsal etkinliklere katılın. (Konferans, seminer, sergi,
doğru sinema ve tiyatro) Hayatınızı biraz olsun renklendirecek başka
şeyler de bulabilirsiniz. Yeter ki isteyin. Bir şeyi çok isterseniz, Allah
sebebini hak eder ve çok istediğiniz şeye ulaşırsınız. "Olmaz ki" diye
düşünüp taleplerinizi ertelerseniz,hiçbir yere ulaşamazsınız.


Aile bağlarının güçlenmesi, paylaşacak şeylerin çokluğuyla mümkündür. Ne
kadar çok şey paylaşırsanız aileniz o kadar güçlenecek, o kadar diri
duracak ve mutlu olacaktır.


Hatıra defterine televizyon dizilerini yazamazsınız. Oraya ancak
yaşadıklarınızı yazabilirsiniz. Her gün bir şeyler yaşamalı ve bunları
deftere geçirerek geleceğe tarih düşürmelisiniz.


Bugün öyle bir hayat yaşayın ki, yarına da kalsın. Torunlarınıza filan
anlatacaklarınız olsun.


Ayrıca unutmayın ki ;
Hayatı biriktiremezsiniz; ya her anını yaşayacaksınız, ya da ziyan
edeceksiniz.


Artık cevap gelsin:
Akşamları ne yapıyorsunuz?..
Yaşıyor musunuz, yoksa seyrediyor musunuz?
 

gulya

New member
Katılım
20 Ocak 2007
Mesajlar
743
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
muhtesem yaziydi Allah razi olsun
 

lotus

New member
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
407
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
ben seyrederken yaşıyorum nasıl mı
2 yaşındaki kızımı seyrediyorum ve onun heranının dolu dolu yaşıyorum
ben onunla yeniden öğrendim heyecanı
yerde bulduğu ufak bir tüyü görünce bile öyle heyecanlanıyor yada evdeki kelebeği görünce o kadar seviniyorki aynı heyecanı onunla yaşıyorum
onunla kitap okuyorum kuşları hayvanları insanları herşeyi ama herşeyi onda yeniden keşfediyorum.
 

oðuz bakar

New member
Katılım
24 Ara 2007
Mesajlar
126
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
58
Doğru Can Dündar'dan Da Gelse Alirim

Doğru Can Dündar'dan Da Gelse Alirim

AKŞAMLARI NE YAPIYORSUNUZ ? ..
Dümdüz bir soru size : Akşamları evde ne yapıyorsunuz ?
Koltuğa uzanıp, hiç tanımadığınız Amerikalı dedektiflerle, hiç tanımadığınız Amerikalı haydutları mı kovalıyorsunuz ? Yoksa yerli dizilere kaptırıp hiç bilmediğiniz konaklarda yaşanan hayatları mı seyrediyoruz ? Dört saat televizyon seyretmenin sekiz saat çalışmak kadar beyni yorduğunu biliyor musunuz? İki türlü hayat var :
1. Yaşanan hayat,
2. Seyredilen hayat,
Akşamlarınız televizyona kilitliyse, bilin ki, hayatı sadece seyrediyorsunuz ! Akşamları evde ne yapıyorsunuz?
Akşamlarınızı nasıl geçiriyorsunuz? "Pek çoğu gibi biz de çekirdek çıtlatıp saatlerce televizyon izliyoruz" diyorsanız, durup bir düşünün lütfen; dünyaya birkaç kez daha geleceğinize mi inanıyorsunuz? Böyle bir şey
olsaydı, şimdiki hayatımızın bir bölümünü ziyan etmek şimdiki kadar acı sonuçlar doğurmayabilirdi belki. Ne çare ki sadece bir hayatımız var. Bu da maalesef, çok kısa. Ortalama altmış yılın yirmi yılı uykuda geçiyor. Kalan kırk yılın yirmi yılı çocukluk, eğitim, vesaire...
Son yirmi yılı da ziyan edersek, bize yaşanacak bir şey kalmaz.
Akşamlarınızı sadece televizyona veriyorsanız, sayılı nefeslerinizden bir bölümünü çöpe atıyorsunuz demektir! Çünkü televizyon izleyen kişi hayatta değildir, zira hiçbir şey yapmamakta, hiçbir değer üretmemektedir; bu da
bir anlamda yaşamamak sayılır. Ne mi yapmalı?..
1. Ailece kitap okuyun, sohbet edin:
Nasıl tanıştığınızı, ilk nerede görüştüğünüzü, sıkılıp sıkılmadığınızı, nerede nasıl evlendiğinizi, nikah şahitlerinizi, düğününüzü anlatın çocuklarınıza, onları hem dinleyin, hem de okumaya çalışın.
2. Gezin: Gezmek için ille de bir maksat olması gerekmez, en büyük maksat hayatı paylaşmaktır. Yakınsanız deniz kenarına inin, ayaklarınızı denize sokun ve becerebiliyorsanız taş sektirme yarışına girin. Sonra da güneşin pembe gülücükler saçarak batmasını seyredin. (İnanın televizyon seyretmekten çok daha keyifli ve dinlendiricidir)
Ormanda hep birlikte yürüyün, ağaçlara isim takın, yol boyu açan çiçekleri sevin ve çocuklarınıza bunlarla sevmeyi öğretin. (Ama bilin ki hayat öğrenmek ve öğretmekten ibaret değildir. Dinlenmek, eğlenmek gibi
olgular da hayatın bir parçasıdır) Çocuklarınızla ilişkilerinizde asla öğretmen tavrı takınmayın. Onlarla arkadaşlık etmek dünyanın en keyifli işidir.
3. Akraba ve komşularla ilgi bağı kurun: Onlara ya gidin, ya da onları size davet edin. Sohbetiniz televizyonsuz olsun ki tadı çıksın. Birbirinizi gerçekten tanımaya çalışın. Bilirsiniz, "Komşu komşunun külüne muhtaçtır."
4. Kültürel ve sanatsal etkinliklere katılın.(Konferans, seminer, sergi,doğru sinema ve tiyatro)
Hayatınızı biraz olsun renklendirecek başka şeyler de bulabilirsiniz. Yeter ki isteyin. Bir şeyi çok isterseniz, Allah sebebini halk eder ve çok istediğiniz şeye ulaşırsınız. "Olmaz ki" diye düşünüp taleplerinizi
ertelerseniz,hiçbir yere ulaşamazsınız. Aile bağlarının güçlenmesi, paylaşacak şeylerin çokluğuyla mümkündür .Ne kadar çok şey paylaşırsanız aileniz o kadar güçlenecek, o kadar diri duracak ve mutlu olacaktır.
Hatıra defterine televizyon dizilerini yazamazsınız. Oraya ancak yaşadıklarınızı yazabilirsiniz. Her gün bir şeyler yaşamalı ve bunları deftere geçirerek geleceğe tarih düşürmelisiniz.
Bugün öyle bir hayat yaşayın ki, yarına da kalsın. Torunlarınıza filan anlatacaklarınız olsun.
Ayrıca unutmayın ki ; hayatı biriktiremezsiniz; ya her anını yaşayacaksınız, ya da ziyan
edeceksiniz.
Artık cevap gelsin:
Akşamları ne yapıyorsunuz?.. yaşıyor musunuz, yoksa seyrediyor musunuz?
CAN DÜNDAR
 
Üst Alt