Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ağlamak Iyidir

yavuzburak

New member
Katılım
1 Nis 2007
Mesajlar
417
Tepkime puanı
74
Puanları
0

Fransız psikiyatr Patrick Lemoine, Gözyaşlarının Cinsiyeti adlı kitabında, ağlamanın depresyona iyi geldiğini belirtiyor.
Lemoine, kadınların erkeklere oranla daha çok ağladıkları için duygularını da daha iyi kontrol altında tutmayı başardıklarına inanıyor.
Fransız uzman, gözyaşlarının duyguların bir çeşit iletişim yolu olduğu, kızgınlık, korku, öfke, mutluluk ve üzüntünün gösterilmesinde önemli bir araç vazifesi gördüğünü düşünüyor.
Psikiyatr Patrick Lemoine a göre, erkekler de ağlamayı becerebilseler şiddet kullanma ve alkolizm tehlikesinden kısmen kurtulabilecek ve kendileriyle daha barışık yaşayabilecek.:(
Doktor Lemoine, 21. yüzyıl erkeğinin, ağlamanın hüner sayılmadığı bir kültür ortamında yetiştirildiğini, oysa ortaçağda erkeklerin ağlamasının yadırganacak bir durum değil, doğal bir tepki olarak görüldüğüne dikkat çekiyor.
Lemoine, hormonal etkenlerin, kadınların erkeklere oranla daha fazla ağlamasında etkili olduğunu da düşünüyor.:eek:
 

ayýþýðý

New member
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
443
Tepkime puanı
52
Puanları
0
Yaş
32
tmm doğru ağlamak herkeze çok iyi geliyo ferahlatıyo ama
ne yani erkeklerde ağlıyamıyo diye kadınmı dövcekler :mad:bahaneye baksen hıh
onun yerine soğan kesse ya istemedigi kadar ağlar:D
 
T

Tanyeri

Guest
Gözyaşı Dedikleri

"Ağlamak erkeklere yakışmaz" veya gözü sulu olanlar tenkid edilir deriz. Böylelerinin hâdiseler karşısında dayanıksız, güçsüz oldukları öne sürülür. Evet, çok sık ve her hâdise karşısında ağlamak ve çaresizlik göstermek doğru birşey değil. Ama ağlanması gereken yerlerde ve zamanlarda bile ağlamayarak kendini sıkmak da aynı ölçüde yanlış. "Lakrimistik" adı verilen yeni bir ilim dalı gözyaşlarını ve onların faydalı taraflarını araştırıyor. Bu sahada çalışan ilim adamları, ağlamanın insanı çok defa gereksiz ruhî yüklerden kurtaracağını belirtiyorlar.

Tuzlu su, bikarbonat, kloroid ve proteinlerden meydana gelen göz yaşı, gözü parlatan, göz bebeğini toz ve mikroplardan arıtan hususiyetler taşır. Ayrıca ağlamakla buruna giden deri içindeki kanalları temizlemiş oluyoruz.

Heyecan, cerrahi şok, korku, hatta soğuk, v.s. gibi çeşitli âmillerin davet ve tahrik etttiği, organik, ruhî teşevvüşlerin hepsi birer "stress'"ir. Adrenalin ve noradrenalin adlı hormonların stress'lerle çok yakın münasebetleri vardır. Bu hormonlar böbrek üstü bezleri tarafından salgılanır. Adrenalin ve noradrenalinin kandaki miktarının ani artışı neticesi, kan damarları büzülüp genişler, adalelere daha fazla kan gider. Ağlayan şahsın gözyaşları stress meydana getiren hormonların da yıkanıp nötralize edilmesini sağlayarak muhtemel mide ağrılarının ve astımın önüne geçilmesine sebeb olur.

Her ağlama aynı değildir. Hissî bir sebebe dayanan ve üzüntüden doğan bir gözyaşında, soğan soyarken ortaya çıkan gözyaşına nisbetle daha fazla protein bulunduğu, araştırmalar neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu yüzden bir protein ve kalori kaybına yol açan gözyaşı insanların güç sarf etmelerine ve yorulmalarına da sebep oluyor.

F. Cendel
 
T

Tanyeri

Guest
Ağlayabilsem

Yalnız, garib gecelerde yıldızlar hep beni gözlerdi pencereden. Ay, nurunu göndermeye hasret, beklerdi mehtapta. Ben, maşukuyla vuslatı anlattığını, göz kırptığını sanırdım. Heyhât... Geceler Ötelere açılan pencereler mi? Yoksa perdeler mi? Gece... Yalnızlık... Yalnızlık... Fanilik ve ötesinde beka hissi.

Her geçen gün kaybolurken dünya meyvalarından yediğim tokat. Bir tarafta ümid, diğer tarafta dünya. Arıyorum: Nerde Epiktetos'un aradığı atlet, "Rüyalarında bile mağlup olmayan yiğit." Ben mezar-i müteharrik miyim? Hayır.. Hayır.. Mezar bile birşey anlatır insana "Her nefis ölümü tadacaktır."

Taşlar; madenlerin, rahmetin hazineleridir. Bu cihetle keşke, kalbim tas olabilseydi. Gözyaşı damlalarını barındırdığımı ümid ederdim. Heyhat. Hep gülen, oynayan kalbin karasını "gönül yanıldığı" sanmayın. O, günah ateşinin bıraktığı istir.

Gözyaşı, zemzem kadar pak. hem, gözpınarından cennetlere uzanan ırmak. Izdırap, kafes gibi sarmış ruhumu. Günah boyumu aşmış, dertler yollarımı kesmiş, ecel ağzını açmış bir canavar. Âh, keşke kuşlar kadar hür uçabilsem, benliğimi aşabilsem. Batıp giden insanlığa, kaybolan gençliğime, yok olan varlığıma bir "dur" diyebilsem. Âh!.. Bir ağlayabilsem!..

Fikri Cendel
 
Üst Alt