Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Âdetli veya lohusa kadına yasaklanan şeyler şunlardır:

ikilem

New member
Katılım
9 Ağu 2012
Mesajlar
58
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Âdetli veya lohusa kadına yasaklanan şeyler şunlardır:

1. Namaz kılmak. Âdetli veya lohusa kadının namaz kılması câiz değildir.
Hz. Peygamber (s.a.s), Fâtıma binti Ebî Hubeyş'e "Hayız gördüğün zaman namazı bırak ve hayız hâlin sona erince, kanı temizleyerek guslet ve namaz kıl''. buyurmuştur.
Buhâri'deki rivâyet şöyledir: "Âdetin devam ettiği sürece namazı bırak, sonra boy abdesti al ve namaz kıl." (Buhâri, Hayz, 19, 24, Vüdû, 63; Müslim, Hayz, 62; Ebû Davûd Tâhâret, 109).

Âdetli kadın, kılamadığı namazı kaza etmez, orucu ise kaza etmesi gerekir.
Hz. Âişe (ra) şöyle demiştir:
"Biz Rasûlullah (s.a.s) devrinde âdet görüyorduk. Namazı kaza etmekle emrolunmadığımız halde, tutamadığımız orucu kaza etmekle emrolunuyorduk."(Buhârî, Hayz, 20; Ebfı Dâvud Tahâre,104; Tirmizî, Savm, 67; Nesaî, Hayz,17; Siyâm, 64).

2. Oruç tutmak. Âdet gören veya lohusa olan kadın oruç tutmaz. Delil yukarıdaki Hz. Âişe (ra) hadisidir. Ancak oruç borcu, onların üzerinden düşmez; daha sonra kaza etmeleri gerekir.

3. Tavâf. Hz. Peygamber (asm), hac sırasında âdet gören Âişe (ra)'ye şöyle buyurmuştur:
"Hayız gördüğün zaman, temizleninceye kadar Beytullah'ı tavaf dışında, hacıların yaptığı diğer hac ibadetlerini yap." (Buhârî, hayz,1, 7, Hacc, 71, Edâhî, 3, 10; Müslim, Hacc,119,120; Ebû Davûd, menâsîk, 23).
4. Kur'an-ı Kerîm okumak. Mushafa el sürmek ve onu taşımak.
"Ona (Kur'ân'a) tam olarak temizlenmiş olanlardan başkası el süremez." (Vâkıa, 56/79)
Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:
"İddetli kadın ve cünüp olan, Kur'ân'dan hiç bir şey okuyamaz." (Tirmizî, Tahâre, 98; İbn Mâce, Tahâre, 105).

Hanefilere göre, bir kılıf içindeki Kur'ân'a el sürmek ve taşımak hayızlı ve cünüp için mümkün ve câizdir.
Yine ilimle uğraşan kimse, tefsir, hadis ve fıkıh kitaplarını zarûret yüzünden elbisesinin yeniyle veya eliyle tutabilir.
Kur'ân yapraklarını abdestli çevirmek müstehaptır. Yine bu yaprakları okumak için bir kalemle çevirmek de câizdir.
(ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l İslâmî ve Edilletuh, I, 471).

5. Mescide girmek, orada eğleşmek ve itikâfa çekilmek. Hadiste şöyle buyurulur:
"Hiç bir hayızlı veya cünüp mescide giremez." (İbn Mâce, Tahâre, 92; Dârimî, Vudû',116).

Şâfiî ve Hanbelîler, hayızlı ve lohusanın kirletmemek şartıyla mescitten karşıdan karşıya geçmesini câiz görürler.
Hz. Peygamber (asm)'in Âişe (ra)'ye böyle bir izin verdiği nakledilmektedir.
(Müslîm, Hayz, I1-13; Nesâî, Tahâre, 172, Hayz, 18; İbn Mâce, Tahâre, 120).

6. Cinsel temasta bulunmak veya göbekle diz kapağı arasını okşamak (istimtâ). Bunu delili âyet ve hadistir. Âyette şöyle buyurulur:
"... Hayız halinde iken kadınlardan uzaklaşın ve temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın..." (Bakara, 2/222).
Uzaklaşmaktan (İ'tizal) maksat, onlarla cinsel teması bırakmaktır. Yine hayızlı hanımıyla ne derece ilgilenebileceğini soran bir sahabeye Allah elçisi şöyle cevap vermiştir:
"Senin için göbekten üst taraf serbesttir." (eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâı, I/277).
Hanbelilere göre, göbek-diz arasında cinsel temas dışında serbesttir. Delil şu hadistir:
"Hayızlı kadına, cinsel temasın dışında her şeyi yapabilirsiniz." (Müslim, Hayz, 16; Nesaî, Tahâre, 16).
Hanefi, Şâfiî ve Mâlikilere göre, hayızlı veya lohusa olan eşiyle cinsel temasta bulunan erkeğe keffâret gerekmez. Ancak tövbe ve istiğfar etmesi gereklidir.

7. Boşama. Hayız hâlindeki kadını boşamak câiz değildir. Ancak buna rağmen boşama geçerlidir ve bid'î tâlak adını alır. Âyette;
"Boşayacağınız zaman, eşlerinizi iddetlerine doğru boşayın." (Talak, 65/1)
buyurulur. Yani içinde iddet meşru olan bir sürede boşayın demektir. Çünkü, ay hâlinin geri kalan kısmı iddetten sayılamaz. Allah elçisi, Abdullah b. Ömer'e, eşini temizlik günlerinde veya gebe iken boşamasını bildirmiştir.(eş-Şevkânî, a.g.e., VI/221)
 

ikilem

New member
Katılım
9 Ağu 2012
Mesajlar
58
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Son madde de benim aklım karışmıştı biraz. Araştırdığımda dinimizin evliliğin sürekliliğini sağlamadaki bu yönünü bilmiyordum,okudum ve hoşuma gitti.Sizlerle de paylaşayım :)

Talak suresi 1.Ayetin meali;1 - Ey Peygamber! Eşlerinizi boşayacağınız vakit onların iddetlerini dikkate alarak boşayın ve iddeti dikkatle sayın! Rabbiniz olan Allah'a karşı gelmekten, özellikle eşlerinizin hukukuna zarar vermekten sakının! Onlar zina gibi açık bir hayasızlık irtikâb etmedikçe siz onları evlerinizden çıkarmayın! Kendileri de çıkıp gitmesinler. İşte Allah'ın hudutları! Kim Allah'ın hudutlarını çiğnerse hakikaten kendine zulmetmiş olur. Nereden bileceksin, bakarsın Allah bundan sonra yeni bir durum meydana getirir.


Yüce Allah öbür peygamberlere (a.s.) hep özel isimleriyle "Ya İbrâhim!" "Ya Mûsâ!" diyerek hitap ederken Hz. Peygambere her seferinde, nübüvvet yani peygamberlik ulvî makamını anarak hitap buyurmuştur. Böylece Allah onun yüce mevkiine dikkat çekmektedir. İlk hitap Hz. Peygamber (a.s.)'a ise de âyetin devamının cemi sîgasıyla ümmete olduğu aşikârdır. Şartlar gerektirdiğinde boşama sorumluluğunu üstüne alacak koca, mübahlar içinde en çok istenmeyen bu işlemi yapacaksa âyet ona meşrû olan şekli bildiriyor. Şöyle ki: Evvela bunu yeterli bir düşünce sürecinden sonra kararlaştırmalı ve muayyen bir zamanı beklemelidir. O da karısının ay halini tamamladığı zaman, temizlik halinin başlangıcını kollamaktır. Temizlenme başlayıp hiç temas kurmadıkları bir dönemde bir talakla boşar. Böylece bir süreden beri hanımıyla yatmayan koca, bir de boşayınca kısa bir müddet sonra karısını özleyebilir. İddet bitmeden kocasının, rücu hakkı vardır. Evlilik böylece devam ettirilebilir. Eğer böyle olmazsa, boşanan kadının bir başka kocaya varabilmesi için üç âdet görmesi gerekir. Bu, yaklaşık üç ay kadar bir süredir. Bu süre dolmadan koca karısını, evden çıkaramaz, kadın kendisi de çıkamaz. Âyetin sonu, bu boşanmadan sonra, Allah Teâlanın yeni bir durum ortaya çıkarabileceğini bildiriyor: O da pişmanlığın belirmesi, akl-ı selimin hakim olması, yuva yıkmanın acı sonuçlarının hatırlanarak nefret yerine sevginin gelmesi neticesinde evliliğin daha sağlamlaşmış bir şekilde yeniden
kurulmasıdır.

MRST.
 
Üst Alt