Kul namazı da terketti mi, işte o zaman küfürle arasında hiçbir perde kalmamış demektir
2. Ebu Hureyre Hazretleri Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
Kim zorda kalan bir müslümanın durumunu kolaylaştırırsa (mesela, borcu hususunda onu sıkıştırmazsa)
Allah da dünya ve ahirette ona kolaylıklar ihsan eder.
3. Enes bin Malik hazretleri Rasulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
Dünyada iki dili olanın (bir öyle bir böyle konuşanın) ahirette de ateşten iki dili olur
4. Sahabe efendilerimizin en önde gelenlerinden insanlığın yüz akı, adalet timsali Hazreti Ömer (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuşlardır:
Cennetin en güzel yerini isteyen kimse cemaate sımsıkı sarılsın!
5. Abdullah ibn Abbas (radıyallâhu anhüma) hazretleri, Efendiler Efendisi’nin şöyle buyurduğunu naklederler:
İki göz vardır ki, Cehennem ateşi onlara dokun(a)maz:
Birisi Cenâb-ı Allah’a duyduğu saygı ve haşyetten dolayı hep ağlayan Hak erinin,
diğeri de Allah yolunda nöbet tutan yiğidin gözleridir.
6. Damra bin Habib ve Hakim bin Umeyr (radıyallâhu anhümâ) hazretleri, Efendiler Efendisi’nin şöyle buyurduğunu naklederler:
Kendisi için bir hayır kapısı açılan kimse onu bir fırsat bilip değerlendirme konusunda acele etsin! Zira, o kapının ne zaman kapanacağı belli olmaz.
7. Abdullah ibn Abbas (radıyallâhu anhümâ) hazretleri, Efendiler Efendisi’nin şöyle buyurduğunu nakleder:
İnsanların çoğunun kıymetini bilemedikleri ve aldandıkları iki nimet vardır ki, bunlar, sıhhat ve boş vakittir.
8. Enes bin Malik hazretleri Rasûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
Hakikî mücahid,
yegâne galip ve azametiyle başdöndüren Allah’a
itaat hususunda
sürekli nefsiyle yaka-paça olan insandır
9. Sahabe efendilerimizin önde gelenlerinden Abdullah ibn Ömer’in (radıyallahü anh) rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
Çok konuşanın çok kusuru, çok kusuru olanın da çok günahı olur. Günahları çok olanın da –tevbe ve istiğfarla onları temizlemediği takdirde– hakkı ateştir. Onun için kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hep hayır konuşsun ya da sussun!..
10. Enes bin Malik hazretleri Rasûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
Yalnız kaldığında kendisini Rabbine isyan etmekten alıkoyacak kadar takvası olmayan bir kimsenin yapacağı amellerin Allah nezdinde ne kıymeti olabilir ki?!.